7 Temmuz 2013 Pazar

ALACAKLININ BONODAKİ İMZAYI BORÇLUNUN ELİ ÜRÜNÜ OLUP OLMADIĞINI KONTROL EDEBİLECEK DURUMDA OLMASI HALİNDE İMZAYA İTİRAZ DAVASINDA KÖTÜNİYET TAZMİNATINDAN BAHSEDİLEBİLİR.


T.C.
YARGITAY
Onikinci Hukuk Dairesi
E: 2006/9526
K:2006/12082
T:06.06.2006

İCRA İNKAR TAZMİNATI
İMZA İNKARI
ÖZET: Takip alacaklısı, söz konusu bonoda lehlar olup, bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. İmzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığını kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı imzaya itirazları kabul edilenlere karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir.
2004 s. İCRA VE İFLAS KANUNU (1)(2) [Madde 170]
Mahalli mahkemesinden verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
1 – Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının (REDDİ*NE),
2- Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İİK’nun 170/4. maddesi gereğince itirazın kabulüne karar verilmesi halinde senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklının takip konusu alacağın %20′sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, takip alacaklısı, söz konusu bonoda lehtar sıfatını taşımakta olup, lehtar, bonodaki imzanın keşideci borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Bonodaki imzaların borçluların eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzaların huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı imzaya itirazları kabul edilenlere karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edilmelidir. O halde, Mahkemece alacaklının takip konusu asıl alacağın %20′si nispetinde icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesi gerekirken bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
Sonuç: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme ka*rarının yukarıda 2. maddede yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. mad*deleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.06.2006 gününde oybirliğiyle karar ve*rildi.

***********************************************
ACIKLAMA;


İİK m. 170/3 ;

"... İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, BORÇLU sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir. Borçlu menfi tespit veya istirdat davası açarsa, hükmolunan tazminatın ve para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat ve para cezası kalkar."

İİK m.170/4;

"İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde ALACAKLIYI senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar."•Yani imza itirazının reddi halinde maddede belirtilen diğer koşullar da mevcut ise takip borçlusu yönünden en az %40 olarak inkar tazminatına hükmolunmalıdır.
•İmza itirazının kabulü halinde maddede belirtilen diğer koşullar da mevcut ise takip alacaklısı yönünden en az %20'lik oran söz konusu olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder