7 Temmuz 2013 Pazar

HEM YETKİYE HEM DE BORCA YAPILAN İTİRAZ HALİNDE HAKİM ÖNCE YETKİ SORUNUNU ÇÖZMELİDİR.


T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/8240
Karar: 2005/9053
Karar Tarihi: 26.09.2005

ÖZET: Davalı vekili icra dairesinin yetkisi ile birlikte borcun tamamına da itiraz etmiştir. İtirazın kaldırılması için icra tetkik merciine başvurmak istemeyen alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir sene içinde doğrudan doğruya genel mahkemeye başvurmak suretiyle alacağın varlığını ispat ederek itirazın iptalini dava edebilir. Mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu yön üzerinde durulmadan karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

(2004 S. K. m. 50, 67, 68, 68/A)

Dava: Dava dilekçesinde 3.110.983.294 lira alacağın faizi ile birlikte tahsili için yapılan takibe itirazın iptali ile % 40 tazminatın masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.

Karar: Davada, davalı aleyhine yapılan takibe itiraz edildiği ileri sürülerek, itirazın iptali ile %40 tazminatın hüküm altına alınması talep ve dava edilmiştir.

Mahkemece; icra takibinde borçlunun sadece yetki itirazında bulunduğu bu durumda İİK'nun 50/2 maddesi gereğince itirazın kaldırılmasının icra tetkik merciinden isteneceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İİK.nun 50.maddesine göre, icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itiraz İcra Hakimliğince tetkik ve kesin surette karara bağlanır.

Ancak; davalı vekili 10.9.2004 tarihli borca itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisi ile birlikte borcun tamamına da itiraz etmiştir.

Bu durumda; İİK'nun 68, 68/a maddeleri gereğince itirazın kaldırılması için İcra Tetkik merciine başvurmak istemeyen alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir sene içinde doğrudan doğruya genel mahkemeye başvurmak suretiyle alacağın varlığını ispat ederek itirazın iptalini dava edebilir. (İİK md.67)

O halde, mahkemece İİK'nun 50.maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.09.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder