7 Temmuz 2013 Pazar

İFLASIN ERTELENMESİ DAVASINDA BORCA BATIKLIĞIN TESPİTİNDE TARAFLARIN SUNDUĞU RAYİÇ BEDELLERE DEĞİL, BİLİRKİŞİCE TESPİT EDİLECEK RAYİÇ BEDELLERE BAKILMALIDIR.

T.C. YARGITAY

19.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/4484
Karar: 2010/7166
Karar Tarihi: 09.06.2010

(2004 S. K. m. 179)

Dava: Davacı tarafından hasımsız olarak açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde müdahillerden G. Alüminyum Ltd. Şti. ve F. Fuar Yapım Ltd. Şti vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkili şirketin ekonomik kriz nedeniyle borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesindeki tedbirlerin uygulanması suretiyle ıslahının mümkün olduğunu belirterek davacı şirketin iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, rayiç değerlere göre davacının borca batık olduğunun saptandığı, bilirkişi raporlarında sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunun ifade edildiği belirtilerek davacının iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiş, hüküm müdahiller G. Alüminyum Ltd. Şti ve F. Fuar Yapım Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

İflasın ertelenmesi, borca batık durumda olan bir sermaye şirketinin mali durumunun ıslahının mümkün olması halinde o şirketin iflasının önlenmesini sağlayan bir kurumdur. Böylece bir talep üzerine mahkemece bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı tespit edilmeli, borca batık durumda ise bu kez ıslahının mümkün olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir sonuca gidilmelidir. Zira önerilen iyileştirme tedbirlerinin şirketin mali durumunu düzeltmeye elverişli olup olmadığının belirlenmesi özel bir bilgiyi gerektirdiğinden, bu konuda bilirkişinin görüsüne başvurulması icap etmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporlarında; şirketin faaliyetine devam etmesi durumunda 3 yılda borca batıklıktan kurtulabileceği, şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ümidi bulunduğu ve bu nedenle iflas erteleme koşullarının sağlandığı yönünde görüş bildirilmiştir. Mahkemece bu rapor hükme esas alınarak iflasın ertelenmesine karar verilmiştir.

İflasın ertelenmesinde borca batıklığın tespiti sırasında, rayiç değerlerin esas alınması gerekir. Bu nedenle, şirketin aktifinde yer alan tüm varlıkların rayiç değerlerinin mahkeme tarafından atanan yeminli bilirkişi aracılığıyla tespiti gerekli olup, davacının sunduğu rayiç değer listesine itibar edilerek borca batıklığın saptanması doğru görülmemiştir.

Öte yandan iyileştirme projesinde dış kaynak girişine yer verilmemiş, işçi sayısının azaltılması, satıhların artırılması, tasarruflu davranılması gibi genel ve soyut tedbirler öngörülmüştür Mali durumun iyileştirilmesi imkanının mevcut olup olmadığı somut vakıalara dayanılarak tespit edilmelidir. Belirsiz nitelikte emareler erteleme kararı verilmesi için yeterli kabul edilemez. Bu durumda mahkemece, alanında uzman kişilerden yeniden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınarak isletme sermayesi yeterli olmayan şirketin sermaye artısı, yeni ortak alınması, şirkete dış kaynaktan nakit girişi sağlanması gibi somut tedbirlere başvurmaksızın borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olup olmadığı irdelenerek varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, genel ve soyut tedbirler içeren iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğuna dair Yargıtay denetimine de elverişli olmayan bilirkişi raporlarının hükme esas alınması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz eden müdahiller vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 09.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder