7 Temmuz 2013 Pazar

İHTİYATİ HACİZLE HACZEDİLEN TAŞINMAZLAR HAKKINDA BORÇLUNUN HACZE İTİRAZ SÜRESİ HACZİN KONULDUĞU DEĞİL, İHTİYATİ HACZİN UYGULANDIĞINI ÖĞRENDİĞİ GÜNDEN BAŞLAR.

T.C. YARGITAY 
12. HD. 
18.7.2006 T. 
E:12911, K:15878

İİK'nun 261/1. maddesi gereğince alacaklı, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecburdur." İİK.nun 264. maddesinde ise "dava açılmadan veya icra takibine başlamadan evvel ihtiyati haciz yapmış olan alacaklı ,haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz zabıt varakasının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde haciz veya iflâs takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecbur olduğu" düzenlenmiştir.

Somut olayda alacaklının 19.06.2001 tarihinde aldığı ihtiyati haciz kararının infazını 10 günlük yasal süre içinde 29.06.2001 tarihinde icra dairesinden talep ettiği ve taşınmaz haczi için aynı gün Tapu Sicil Müdürlüğüne haciz yazısı yazıldığı, haczin uygulandığına ilişkin Tapu Sicil Müdürlüğü cevabının ise 06.07.2001 tarihinde icra dosyasına geldiği, alacaklının gıyabında yapılan bu haczin alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, haczin gıyabında yapılmış olmasına ve haczin kendisine tebliğ edilmemesine rağmen 12.07.2001 tarihinde de icra takibine başladığı anlaşılmıştır. Taşınmaz alacaklının yokluğunda haczedildiğinden, alacaklıya,taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulduğunun (tapuda uygulanan ihtiyati haciz işlemini gösterir belgenin) tebliğ edilmesi gerekir. Bu halde, İİK.nun 264. maddesindeki 7 günlük süre (taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulduğunun tapu siciline şerh verildiği tarihte değil), taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulduğunun, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edildiği tarihte başlar (KURU, Baki: İcra ve İflâs Hukuku, El Kitabı, s. 891)

O halde, mahkemece, "istemin reddi" yerine yazılı gerekçe ile "ihtiyati haczin kaldırılması" yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder