10 Temmuz 2013 Çarşamba

VADESİ GELMEMİŞ KİRA AYLARI İÇİN TAKİPTE BULUNULAMAZ.

T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/11504
Karar: 2011/2241
Karar Tarihi: 01.03.2011

ÖZET: Borcun istenebilmesi için öncelikle borcun muaccel olması gerekir. Takibe konu kira bedelinin kira sözleşmesindeki ödeme gününe göre henüz istenebilir hale gelmediğinden itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekir.
(2004 S. K. m. 269) (818 S. K. m. 260)

Dava: İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 

1- Davalının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince; takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 1.4.2003 başlangıç tarihli ve 6 yıl süreli ve 13.6.2006 tanzim ve 1.2.2009 bitiş tarihli kira sözleşmeleri konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Kiralanan otel paylı mülkiyete konu olup, 15440/32368 hissesi dava dışı B... Belde Yapı Ticaret Turizm A.Ş. tarafından 1.4.2006 başlangıç ve 1.2.2009 bitiş tarihli sözleşme ile 3236/32368 hisse ise 13.6.2006 tanzim ve 1.2.2009 bitiş tarihli sözleşme ile davacı H. H. D. tarafından davalı şirkete kiralanmıştır. Kiralayanlar birden fazla olduğundan kiralayanlar arasında mecburi dava arkadaşlığının bulunduğunun kabulü gerekir. Birden fazla kiralayan olması halinde icra takibinin bütün kiralayanlar tarafından yapılması ve davanın da birlikte açılması zorunludur. İcra takibi yalnızca kiralayan H. H. D. tarafından yapılmış, dava da yine H. H. D. tarafından açılmıştır Tahliye isteği akdin feshi sonucunu doğuracağından bölünemez. Bu sebeple tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. 

2- Davalılar vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince; Taraflar arasında 3236/32368 hisseye ilişkin olarak düzenlenen 13.6.2006 tarihli kira sözleşmesinin 1. maddesinde davalı şirket ile dava dışı B... Belde Yapı Tic. Turizm A.Ş. Arasında daha önce yapılan 24.3.2003 tarihli kira sözleşmesi hükümlerinin tamamı (süre, yetkili mahkeme, tahliye gibi tüm hükümleri dahil olmak üzere) kıyasen bu kira sözleşmesi için de uygulanacağı, 2. maddesinde 3236/32368 hissenin 1.2.2008 tarihine kadar kira bedelinin 12500 Euro olduğu ve 30.7.2007 tarihinde ödeneceği, 1.2.2008-1.2.2009 tarihleri arasındaki 12500 Euro kira bedelinin 30.7.2009 tarihinde ödeneceği kararlaştırılmıştır. 

Bu şartlar geçerli olup, tarafları bağlar. Sözleşmeyi D... Turizm İnşaat Gıda Petrol Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. kiracı, İ. Ç. müşterek müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Davacı alacaklı, davalılar hakkında 9.3.2010 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 2009 yılı kira bedeli 12500 Euro, bu döneme ait 1500 Euro işlemiş faiz ile 2010 yılı kira bedeli 12500 Euro ve 250 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 26.750. Euro karşılığı 55.998,45 TL'nin tahsilini istemiş, davalı borçlular vekili süresinde yaptığı kısmi itirazında 2010 yılı kira bedeli 12500 Euro'nun 30.7.2010 tarihinde ödenmesi gerektiğinden alacağın muaccel olmadığını bildirmiştir. İİK.'nun 269/1. maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken Borçlar Kanunu'nun 260. maddesi gereğince borcun istenebilmesi için öncelikle borcun muaccel olması gerekir. Takibe konu 2010 yılı kira bedelinin 13.6.2006 tarihli kira sözleşmesine göre ödeme günü 30.7.2010 tarihi olup henüz istenebilir hale gelmediğinden itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması ve Borçlar Kanunu 484 maddesi gereğince kefilin kefaletinin kira süresiyle sınırlı olduğunun gözetilmemesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. 

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın bozulmasına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder