10 Ağustos 2013 Cumartesi

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARINDA TAŞINMAZIN KAYDI DÜZELTİLMEZ.

HGK. 

27.09.2010 T. 

E:2010/6377, K:2010/7378 

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı Ekrem ve Mahmut vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacı vekili, davalı Ekrem aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunmadığını ileri sürerek, borçlunun dava konusu ta­şınmazlarını davalı Yaşar'a, onun tarafından da diğer davalı Mahmut'a satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı Ekrem vekili ve davalı Mahmut davanın reddini savunmuştur.

Davalı Yaşar mirasçılarından Neriman duruşmada murisi babası Yaşar'ın davalı Ekrem'e verdiği borcun ödenmemesi üzerine taşınmazların babasına devredildiğini, sonra hastalığı nedeniyle satıldığını belirtmiş, mirasçılardan Kadiriye ile Celal ise, murisleri Yaşar ve davalı Ekrem arasında hiçbir şekilde alacak borç ilişkisi olmadığını, babalarının paraya ihtiyacı olmadığını belirten dilekçe sunmuşlardır.

Mahkemece, davalı Ekrem ile davalı Yaşar'ın damat-kayınpeder ol­dukları, davalı Mahmut'un satın aldığı taşınmazları ve satın alma bedellerini bilmediği, bilmediği yerleri kiraya vermesinin de çelişkili olduğu, ilçenin küçük bir yer ve bahçecilikle uğraşanların da birbirlerini genelde tanıdıkları, ayrıca taşınmazların davalı Mahmut tarafından satın alınırken de tapuda çok düşük bedeller gösterildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Ekrem vekili ile davalı Mahmut tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı Yaşar'ın borçlu Ekrem'in kayınpederi olmasına, İİK'nın 278/1. maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, buna ilaveten davalı Yaşar'ın, damadı olan borçlu Ekrem'in alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de bu davalılar arasındaki tasarrufun iptali gerekeceğine (İİK 280/11), davalı borçlu ile Mahmut'un ise küçük bir ilçede ve komşu kasabalarda bahçecilik ile uğraşan insanlardan olmaları ve birbirlerini tanımaları ve Mahmut'un, borçlunun alacaklılara zarar verme kastı ile hareket edildiğini bilebilecek durumda ol­masına, satın aldığı yerlerin mevki ve fiyatlarını da bilmediğini beyan etmesine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı Ekrem vekilinin ve davalı Mahmut'un sair temyiz itirazlarının REDDİNE

İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında maksat, tasarrufun iptali ile aynı Yasa'nın 283. maddesi gereğince cebri icra yoluyla alacaklının hakkını almasını sağlamaktır. Davanın konusu taşınmaz ise alacaklı (davacı), davalı üçüncü şahıs üzerindeki kaydın dü­zeltilmesine gerek olmadan o taşınmazın haczini ve satışını isteyebilir. Bu durumda mahkemece sadece tasarrufların iptaline karar verilmesi gerekirken, tapa kaydındaki 4. kişi isminin silinmesine ve borçlu isminin yazılmasına karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki bu husus yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, kararın HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder