10 Ağustos 2013 Cumartesi

ÜÇÜNCÜ KİŞİYE GÖNDERİLEN HACİZ İHBARNAMESİNE KARŞI GERÇEĞE AYKIRI BEYAN VERİLMESİ HALİNDE ALACAKLI, ÜÇÜNCÜ KİŞİNİN CEZALANDIRILARAK AYRICA TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİNİ İSTEYEBİLİR.

T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/15955
Karar: 2007/19380
Karar Tarihi: 23.10.2007

(2004 S. K. m. 89, 338, 366) (1086 S. K. m. 438) (YHGK. 11.07.2007 T. 2007/12-548 E. 2007/538 K.)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve üçüncü kişi vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK'un 438. ve İİK'ın 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından Mustafa'nın bu yoldaki isteğinin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;

Takipte taraf olmayan üçüncü kişiler adına İİK'ın 89. maddesi gereğince gönderilen birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmesinden sonra alacaklı tarafından icra mahkemesine başvurularak (itirazın kaldırılması ve %40 oranında tazminata hükmedilmesi) isteminde bulunulmuştur.

İİK'ın 89/4. maddesi gereğince alacaklı üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek adı geçenlerin İİK'ın 338/1. maddesine göre cezalandırılmalarını ve ayrıca tazminata mahkum edilmelerini isteyebilir, icra mahkemesi, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre inceleyip sonuçlandırmakla görevlidir.

Somut olayda alacaklı dava dilekçesinde yukarıda açıklanan itiraz halinde uygulanması mümkün bulunmayan (itirazın kaldırılması ve tazminat) talep etmiştir. Yasada üçüncü şahsın 89/1 haciz ihbarnamesine itirazı üzerine böyle bir başvuru yolu düzenlenmemiştir. (HGK 11.07.2007 tarih ve 2007/12-548 S.K.)

Bu nedenlerle mahkemece alacaklının yasal dayanağı olmayan itirazın kaldırılması ve tazminat isteminin açıklanan gerekçe ile reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup hükmün üçüncü şahıslar yönünden bozulması gerekmiş, alacaklının temyiz itirazları ise diğer davalılar için istek reddedildiğinden hüküm sonucu itibariyle doğru olup adı geçenin temyiz isteminin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.

Sonuç: 1- Alacaklının temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle REDDİNE,

2- Üçüncü şahıslar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının adı geçenler yönünden yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366. ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.

KAYNAK : İSTANBUL BAROSU DERGİSİ 82. CİLT 2008/1 SAYI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder